Erdemoğlu Holding bünyesinde, sağlık, tekstil, otomotiv ve ambalaj sanayi için hammadde üreten SASA, Adana’daki kampüsünde devam eden toplam 3.2 milyar dolar maliyetli yeni yatırımları tamamlama aşamasına geldi. Daha önce devreye alınan elyaf, cips ve poy tesislerine ek olarak bin ton/gün kapasiteli elyaf ve yine bin ton/gün kapasiteli cips tesisi ile Türkiye’de ilk kez üretilecek, yıllık 1 milyon 750 bin ton kapasiteli PTA tesisi bu yıl içerisinde üretime başlayacak.
Şirket, Adana’nın Yumurtalık ilçesinde 11 milyon metrekare alanda kuracağı liman, 2.5 milyon tonluk PP (polipropilen) tesisi, rafineri ve Türkiye’nin ihtiyacı olan aromatik kimyasallarla ilgili yatırımlara başlamak için ise, bürokratik süreçlerin tamamlanmasını bekliyor. Yatırım tutarları toplam 20 milyar doları bulan tesislerin başlaması için önce bölgenin ‘özel endüstri bölgesi’ ilan edilmesi gerekiyor.
Erdemoğlu Holding ve SASA Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Mehmet Şeker, yatırımlarda geldikleri aşamayı EKONOMİ Adana Bölge Temsilcisi Selçuk Altun’a anlattı. SASA’nın Adana’daki arazilerinde yaptıkları yatırımların yaklaşık 3.2 milyar dolara ulaştığını belirten Dr. Şeker, “Bunların tamamını bu sene içinde bitirerek üretime geçireceğiz” dedi. Bu yatırımlarla birlikte 2.3 milyon tonluk ‘satılabilir ürün kapasitesine’ ulaşmış olacaklarını açıklayan Dr. Şeker, “Yaklaşık 1 milyon 750 bin ton civarında PTA üretimimiz de başlayacak. Ondan sonra inşallah, Allah kısmet ederse Yumurtalık tarafındaki çalışmalarımızı hızlandıracağız” ifadesini kullandı.
“Önümüzdeki 10 yıllık yatırımlarımız Yumurtalık’ta olacak”
SASA kampüsünde 2.5 milyon metrekarelik alanda yatırım için kullanabilecekleri 1.5 milyon metrekare alanın tamamını doldurduklarını kaydeden Dr. Şeker, “Bundan sonraki bütün yatırımlarımız, önümüzdeki 10 yılı kapsayacak şekilde Yumurtalık tarafında olacak” bilgisini verdi. Yumurtalık’taki yatırım için bölgenin ‘özel endüstri bölgesi’ ilan edilmesini beklediklerini vurgulayan Dr. Şeker, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin en büyük eksiklerinden biri, ‘yatırım bakanlığı’nın olmaması. Belediyeler, yerel yönetim, valilik, sivil toplum örgütleri ve bakanlıkların neredeyse tamamıyla biz muhatap oluyoruz. Dolayısıyla bir ‘yatırım bakanlığı’ olmadığı için, her şeyle de muhatap olunca, işler çok uzuyor. Her yerden bir yazı, bir belge almamız gerekiyor. Oysa bu ülkenin çok hızlı bir şekilde böyle bir bakanlığa ihtiyacı var. Devletten Yumurtalık’taki araziyi almamızın üzerinden iki seneden fazla zaman geçti. Hala bunlarla uğraşıyoruz. Devletin bu konuda çok ciddi tedbir alması, yatırımcının önünü açması lazım. Çin’de bir PTA tesisi 24-25 ayda tamamlanıp üretime başlıyor, biz bu sürede gerekli izinleri dahi alamıyoruz.”
“Neyi ithal ediyorsak, onu üretmemiz lazım”
Türkiye’nin yaşadığı sorunlardan, ancak ‘üreterek’ kurtulabileceğinin altını çizen Dr. Şeker, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Enflasyonu yenecekseniz, üreterek yeneceksiniz. Evet tasarruf edelim, fakat sadece tasarrufla sonuç alamayız. Asıl büyük iş başka. Siz 250 milyar dolarlık ihracatınızı, 350-450-500 milyar dolara çıkarırsanız, ithalatınızı da aşağıda tutar, hammaddenizi de kendiniz üretirseniz, ister dolar isterse faizler yükselsin size hiçbir şey olmaz. Bütün sıkıntı, üretemediğimiz için. Üretimin önünde de çok ciddi engeller var. Bakanlıkların engelleri ve sivil toplumların karşı çıktığı bir takım sıkıntılar. Bunları artık bu ülkenin aşması lazım, neyi ithal ediyorsak, onu üretmemiz lazım. Örneğin, PTA’yı ithal ediyoruz. Bizim PTA tesisimiz devreye girdiğinde, artık 1.1 milyar dolarlık ithalatı keseceğiz.”
“Yüzde 60-70 oranında yapay zekaya geçeceğiz”
Yapay zeka konusunda dünyanın önde gelen firmaları ile görüştüklerini anlatan Dr. Şeker, “Yapay zeka kullanma konusunda çalışmalarımızı hızlandırdık. Günlük bin 50 ton üretim var. Ürünlerin alınması, kalite kontrolden geçirilmesi, paketlenmesi, iplik haline getirilmesi, bunların tekrar paketlenip depoya götürülmesi, robotik bir sistemle oluyor. Umuyorum, önümüzdeki yıllarda, SASA’da gerek üretim, gerek lojistik, gerekse insan kaynakları tarafında yüzde 60-70’lerde yapay zekaya geçmiş olacağız” diye konuştu.
“SASA’da Hintli, Sloven, Alman çalışanlarımız var”
SASA’da çalışmak için binlerce başvuru olduğunu ifade eden Dr. Şeker, bunlardan bir bölümünün yabancı ülkelerden geldiğini söyledi. Dr. Şeker, “Yurt dışından, Hindistan, Slovenya, Almanya’dan çalışanlarımız var. Yaklaşık 9 bini taşeron olmak üzere 13-14 bin civarında çalışanımızın 2 binden fazlası yabancı. Türkiye’de ilk kez üretilecek PTA gibi ürünlerde, yurt dışından deneyimli mühendisler getiriyoruz. Bu deneyimli kadroya kendi mühendislerimizi de ekleyerek onların da bilgi ve tecrübelerini artırmak konusunda çalışmalar yapıyoruz. Sadece Yerli, Sadece Milli olmak için beşeri kaynaklarımızı daha verimli kullanmak gerektiğini düşünüyoruz“ dedi.